28 Mart 2016 Pazartesi

Teknik Detay: VW 1.4 TSI ACT Motor





Peki ne kazandırıyor? Yaklaşık 0,5 lt ortalamada kazandırıyor. Hesap edersek 10.000 kmde 50 litre, ve bir aracın bir kullanıcısı için ömrü olan 50.000 kmde ise 250 litre benzin tasarrufu yapıyor. Bu da demek oluyor ki bugünkü rakamlarla 1100 tl kazanç sağlıyor. Peki 140hp act ve  actsiz motorların ortalama satın alım tutarları arasındaki 8000 tl farkı hesaba katarsak? 7000 tl zarardasınız..

Peki konfor? Araç standart 4 silindirli 1.4 tsi 140hp ile aynı yalıtım, ses, titreşim ve ideal ısıya ulaşma mesafesi değerlerine sahip, tek fark 3 kg daha ağır olması. Ama asıl fark CO2 emisyonundaki %9 düşüş. Bu da Vwnin müşteriye değil kendine kazandırdığı bir durum. Şöyleki AB  her markaya 2020ye kadar araç filosunun ortalama emisyon rakamı üzerinden ek vergilendirme getirecek. Bunun için de bu sistem yakıt tüketiminde mucizevi bir sonuç çıkarmasada VW için avantaj yaratıyor.

Detay 

Aktif Silindir Yönetimi (ACT) 1250-4000 devir arasında ve 25-100 nm arası tork ihtiyacı olan gaz kelebeği açılarında devreye giriyor. Volkswagen’in yaptığı araştırmaya göre Avrupa’daki günlük sürüşün %70i 25-100nm tork ile geçiyor.

Sistemin çalışma mekanizmasına bakacak olursak, öncelikle yanma odaları hava ile dolar, sıkıştırılmış temiz hava silindir basıncının mimnimal noktaya gelip enerji tüketimini düşük noktaya getirir. Akabinde 2. Ve 3. silindirin emme ve egzoz sübapları sistem tarafından piminden çıkarak mekanizma bağlantısı kapatılır. Bu sırada motor ateşlemesi her krank dönüşünde bir kere gerçekleşir. Tam bu anın sonunda deaktive olan silindirler krak tarafından ittirilir. Bu arada 1 ve 4 nolu silindirlerin etkinliği 4 silindir kipindeki etkinlikte ortalama %12 daha etkin hale gelirler. Bunun nedeni krank kaymasıyla oluşan çalışma yüksekliği artışıdır. Bir nevi motor 4 silindir 1600 cc’den, 2 silindir 800 cc’ye düşer hemen akabinde 2 silindir 950cc moduna geçer vee tork gerektiğinde ters kayma ile tekrar 4 silindir 1600cc moduna geri döner.




Hem emme hem egzoz subapları üzerinde 2 değişken gömlek kolu bulunan  karmaşık aktüatör grubu valfleri kapatır. Bunlar 2 ve 3. silindirdeki 8 adet avlfden sorumludurlar.

Her bir subap parçasının ucunda, biri geleneksel biri sıfır kaymalı 2 çeşit subap hemen bitiminde bulunur. Geleneksel olan döner subap parçalarını  dönüşlerde 4 subabı tahriklerken, sıfır kaymalı olansa subap başlarının üzerinden çevrilerek tahrikleme yapmaksızın valfleri kapalı tutar. Bu arada motor aynı anda yakıt akışını durdurur.

Spiral delikli döner subap parçalarının dış yüzeyinde baskılanmış durumdadır. Döngünün sonunda ise subap parçaları yarı yüklü rulman bilyalarının üzerine sabitlenir. Sürücü daha yüksek açıyla gaza bastığı bu son anda silindir 2 ve 3 geri devreye girmiş olur. Tüm bu devrey girme ve çıkmalar bir kam mili döngüsünün yarısında oluşur ki yaklaşık 13-36 milisaniye zaman alıyor. Yani bir arının kanat çırpışına eşdeğer. Tabi süreç içerisinde yanma ve gaz kelebeği elektronik noktrolleri süreci daha pürüzsüz ve sürekli kontrol altında tutarak çalışır hale getirir.




24 Mart 2016 Perşembe

Renault Talisman Test Sürüşü




Renault sayıdeğer Laguna’dan sonraki berbat D segmenti deneyimi olan Latitude’u unutturmak, sevenleriyle bembeyaz bir sayfa açmak adına elinden geleni fazlasıyla yapmış bu sefer. Samsung’dan bozma değil safkan Renault olan bir araç tasarlayıp üretmiş. Olağanüstü pürüzsüzlük ve elegant çizgiler felsefesi ile adı konan proje; konforlu bir kabini, eşsiz diz mesaflerini ve hangar gibi bir bagajı hedef almış. Bu yaparken dev bir dokunmatik ekran, segmentin ilk olacak teknolojik gelişmeler ve gösterişli eğlence, kişiselleştirmeleri de sos olarak eklemiş. Şöyle diyebiliriz Passat aynı gelişimi gösterse idi muhtemelen şu anda A6/ BMW 5 rakibi olup olmadığını tartışıyorduk. Bu cümleyi unutmayın yazının sonunda hatırlayacağız.



4.85 x 1.87 ölçüleriyle dev boyutlarda bir araçtan bahsediyoruz. Boyutları ile birlikte önde ve arkadaki dev ledler, öndeki dev krom çıtalar aracı dev boyutlarda hissettiriyor. Aynı sürüşündeki gibi. Dışarıdaki farklı tasarımla birlikte içerisi bir o kadarda sade kaliteli ve aşina duruyor. Dışardan dikkat çekici görünürken, içeridense sükünetle dolu bir yolculuk hissi veriyor. Özellikle arkadaki 262 mm diz mesafesi sınıfında (Superb dahil) en büyük ölçüye sahip olmasını sağlamış ama malesef kağıt üzerinde.. Bagajın 608 litre hacmi yanında da kabin içerisinde de irili ufaklı gözler bulunuyor.


Motor Performans Ekonomi : Detaylar


150 ve 200 hp gücünde 2 benzinli motorlar 6 ileri manuel ve 7 ileri çift kavrama EDC ile alınabilecek. 110, 130,160 hp güçlerinde 1.5 ve 1.6 dizel mototlar ise 6 ileri manuel ve 6 ileri çift kavrama EDC ile alınabiliyor. Bizim kullandığımız 130hp EDC ortalama bir performans ve ortalama bir ivmelenmeye sahip. İşin garip olan yanı 130 ile 160 arasında teknoloji farkı olmasına rağmen 0-100 ve ara hızlanma anlamında 0,3- 0,2 sn gibi oldukça düşük farklar var.
Madalyonun diğer tarafında VW ve Peugeot’un 120hp motorlarla elde ettiği hızlanma ara hızlanma ve maksimum hız değerlerinin çok ötesine geçemeyen 130 ve 160 hp motorlar kağıt üzerindeki kadar parlak hisler vermiyor. Olayın daha da karışması için yakıt tüketiminde 508'in çok net daha iyi olduğunu belirteyim.

Biz 130hp lik motorlar trafik yoğunluklu bir parkurda 6,9 lt ortalama değer elde ettik. Belki bu alanda yalıtıma da yansıyan düşük rüzgar direncinin verdiği temiz hissiyatın altını çizebiliriz. 

Yol Tutuş, Gidiş, Hisler:





CMF Platformu tam bir Renault. Düşük hızlarda sert yüksek hızlarda dağınık. 4 controlün avantajını şehiriçinden çok park anında yani direksiyonun maksimum çevirildiği anlarda biraz olsun hissediyorsunuz. Ancak hızlı virajlarda mucizevi bir yol tutuş beklerken ağır ve uzun bir araba kullanma hissiyatı ile karşılaşıyorsunuz. Segmentin düşük hisli bir aracı diyebiliriz. Hatta hissizlik konusunda çok eleştirdiğim Insıgnia bu aracın yanında spor kalıyor.


Kalite, Konfor, Donanım


Aracın kapısını açınca koltuklar otomatik olarak 5 cm geriye kayıyor ve oturduktan sonra hafızadaki yere geri dönüyor. 6 kullanıcı hafızası bulunuyor ve 10 ayrı pozisyonda ayarlanabiliyor. Koltuklar ısıtmalı, havalandırmalı ve masajlı. Masaj modu aracı comfort mouna alınca otomatik çalışıyor. Renault mühendilseri aracın koltuk kalite ve ergonomisini azaltmadan koltuk arkası ve kaplamalarını 3 cm inceltmişler. Bu da sınıfın en uzun arka diz mesafesini getirmiş. Araç iç mekanda Life, Zen,Business,Intens, Inıtıale Paris (Yalnızca 165 hp Dci GT line için) isimli beş farklı tasarım ve donanım paketi sunuyor. Ayrıca kafalık boşluklarında rahatlatıcı şekillendirme yapılmış.


Bose ses sistemi 2 subwoofer ve 11 hoparlör ile konser salonu akustiğini ayağınıza ve kaba etinize taşıyor: Lakin ses o kadar güçlü titreşiyorki koltuklarda kaba etinize kadar aktarılıyor. Tabi bu konforu arttıran bir detay ise aracın tüm camları içerisden akustik kaplama ile kaplanmış olması.

8.7 inch ekranın çözünürlüğü harikaya yakın, dokunma hissi orta düzey ancak menüler ve ergonomi çok düşük. Renault iyi bir ekran koyup işi bitiririm diye düşünmüş ama kullanıcı debeyimi ve ergonomi kavramına sanırım makyajlı veya bir sonraki versiyonda bütçe ayıracaklar, o zamana kadar ekranı kullanırken kanser olmazsak tabi.

Araçta bulunan sürüş modu seçim ile motor yazılımında tepiselliğin değişimi, Şansımzanın tepkileri, Direksiyon tur sayısı, Aktif darbe sönümleme sistemi sertliği, 4Control sisteminin ayarlarını değiştirebiliyorsunuz. Bu arada sürüş modları ile ambiyasn da değişiyor. Ambiyans değişimi ile iç aydınlatmaların renkleri, ekranın arka plan desen ve rengi, motor sesi, koltuk masaj ve havalandırma sistemi, klima performansı değişiyor. Bu ayarları ekran içi menülerle yapabileceğiniz gib mode seçici tuşu ile de hızlıca yapabiliyorsunuz.

Araçta dev bagajın yanısıra 8 litrelik torpido, 4.6 litrelik ön kapı içi alanlar, bardaklıklar, arka yolcu telefonluklarını sayınca 25 litre ekstra alana sahip bir yükleme fırsatı doğuyor.

Bu araçta Renault tarafından özellikle odaklanılan bir diğer konu ise boya ve metal işçiliği. Bir zamanlar Audi 80’in 20 yıl boya garantisi vermesi gibi Renault’Da kalite algısı yaratmak için doğru yerden başlamış. Öte yandan araç parlaklığını daha uzun süre korusun diye aracın boyama sürecinee saunalama ve peeling isimli 2 yeni adım eklemiş.  Öte yandan boya ve vernik iyi yapışsın diye 55.000 devirle dönen motora sahip özel bir pompa ile 90.000 volt statik elektirk yükü ile statik boya yapılmış. Böylece daha küçük boya ve lake partikülleri daha sıkı yapışarak pürüzsüz ve daha dayanıklı olmuş.


4Motion: Hissedebilenlerdenmiyim ya siz?

Elektronik sönümleme kontrolü ile etkileşimli çalışan 4control aracın arka tekerleklerini belli bir hızın altında ön tekerleklerinin tersine, yüksek hızlarda ise ön tekerleklerde ise aynı yönde döndürüyor. Bunu yaparken özellikle ESP ve elektronik sönümleme ile çok iyi bir ekileşimle çalışıyor ve aracın şirazesinin de değiştiğini hissedebiliyorsunuz. Ancak bu sistem mucizevi farklar yaratmıyor. Belki 150-160 km ve üzeri hızlarda sert şerit değiştirme hareketlerinde daha iyi hissedebilirdik ama trafşkten pek imkanımız olmadı.


Sonuç: Satın Alma, Değer Kaybı, Rakipler:


Yazının başında “Passat aynı gelişimi gösterse idi muhtemelen şu anda A6/ BMW 5 rakibi olup olmadığını tartışıyorduk.” demiştik. Renault için büyük çok büyük bir adım olmuş. Hatta renault Latitude’den sonra ortaçağdan 4-5 çağ atlayıp direk milenyum çağına geçiş yapmış. İnanılmaz bir sıçrama. Ancak bu aynı zamanda segmentin liderinin ne kadar iyi bir paket olduğunu gösteriyor. Bu boyutta bir sıçramaya rağmen yine de liderlikten inmiyor Passat: Boyutlar, ergonomi, kalite, değer koruma, yürüyen aksam, şanzuman,yalıtım, performans, hisler ve tüketim değerlerinde neredeyse en iyi yada en iyinin bir altı. Renault ise malesef bu devasa gelişimle hacim ve yenilikçilik konusunda lider olabiliyor. Performans konusunda da belki podyuma çıkabileceğini ekleyebiliriz. Sadece o kadar.
Bu durumda Passat ile aynı fiyata satılan ve elden çıkartmak istediğinizde de tahminen passattan 5-10 bin TL ucuza satacağınız ve onun kadar iyi olamayan bir araçtan bahsediyoruz.
Peki yeri neresi? Passat ve Superb’den sonra 508 ile birlikte 3. sırayı paylaşıyor. Sonra ise özellikle fiyatıyla Insignia ve tam bir paketi olmayan Mondeo. Ardından Japonlar Koreliler Jet Li ve Jacky Chan.


22 Mart 2016 Salı

Honda Gururla Sunar: Honda Sensing // Honda Proudly Presents : Honda Sensing

DÜNYADA İLK : YAYA GÜVENLİĞİNİ GELİŞTİREN TEKNOLOJİLER

Honda Sensing
Honda mevcuttaki İleri Sürüş Asistanları isimli bir önceki versiyon teknolojiyi güncelledi. Yeni sistem kamera ve radar teknolojilerinide içeriyor. Bu yapılar çarpışmadan kaçınma ve akıllı adaptif hız sabitleyici ile entegre çalışıyor. Sistem yeni gelen teknolojilere ek olarak ön çarpışma uyarısı, şerit takip uyarısı ve takibi, trafik işaretleri aktif tanıma, kör nokta, çapraz trafik takipçisi ve uzun kısa far asistanı ile tam entegre çalışıyor.

Çarpışmadan Kaçınma Sistemi:
Stereo Kamera ve radar tarafından desteklenen sistem uzun bir mesafede hem arka hem ön tarafta aracın kendi şeridi veya sağındaki solundaki birer şeritten gelebilecek çarpışma riskini tahmin ederek aracı aktif tetikte tutuyor ve risk belli bir seviyete ulaşmadan gerekli frenleme veya kaçınma manevrasını yapabiliyor. Sistem şu aşamada otomobil, otobüs ve kamyonları tanıyor. Motor vb araçları tanımıyor. Öte yandan sistem tehlikeli yaklaşılan öndeki yaya ve araçlara karşı da tepki veriyor.

Akıllı Adaptif Hız Sabitleyici
Dünyanın ilk tehminleme algoritmasına sahip hız sabitleyicisi olan Akıllı Adaptif Hız Sabitleyici (i-Acc) rotayı ihlal etme olasılığı olan araçları öngörmek de dahil otomaik hızlanma yavaşlama ve frenleme yeteneğine sahip. Sisem belli bir mesafedeki ön arka veya yanlarda bulunan her bir aracın diğer araçlar yol koşulları ve hareket etme karakteristiklerini ayrı ayrı hesaplayıp aracın kendisin şeridine önüne veyadirek üstüne gelme ihtimalini sürekli tahmin ediyor. Bunu yaparken aynı anda 24 araca kadar aynı anda hesaplama yapabilme yeteneği var. Sitemin en önemli parçası diğer markalardaki gibi aniden önünüze kıran bir araç olursa bunun tamamen şeridinize girmesi durumunda değil, girmeden çok önce tepki verebiliyor olması. Proaktif. Sistemin diğer bir kısıtıda olası bir çarpışma için çarpışma olasılığı o andan itibaren ilk 5 saniyede öngörülüyorsda çalışması. Devreye girişide ürkütüc derecede sert oluyor.

Şerit Takip Uyarısı Ve Takibi
Çok noktadan odaklamalı stereo kamera algılayıcılarla çalışan sistem, yol çizgileri tarama alanında %85 ve üzerinde belirginse şeriti belirleip şeritte kalma konusunda uyarıcı ve yardımcı olabiliyor. Ayrıca sistem 72 km hızın üzerinde ve 230 metre radial uzunluktan uzun yollarda çalışıyor.

Aktif Şehiriçi Frenleme Sistemi
Hesaplama mesafesi içerisinde 32 km hızın altında lazer radarına dayalı olarak şehiriçinde duran veya hareketli nesneler karşı otonom fren yapabiliyor.

Ön Çarpışma Uyarısı Sistemi
15 KM ve üzerindeki hızlarda çalışan bu sistem, araba otobüs veya kamyonlara olan tehlikeli ön yaklaşmalarda uyarı veriyor.

Çapraz Trafik Takipçisi
Geri giderken 165 derecelik ve belli bir mesafeye sahip alanda radar ile tespit edilen 25km üzerindeki hızlarda yaklaşan her türlü araç için ekranda görsel ve sesli uyarı veriyor.

Trafik İşareti Aktif Tanıma Sistemi
Çok nokta algılayıcı stereo kameralar yoldaki dairesel işaretlerin büyük bir kısmını tanıyabiliyor ve i-MID ekranında gösteriyor.  Sistem aynı anda sadece 2 uyarı gösterebiliyor.

Uzun Kısa Far Asistanı

40 km üzerindeki hızlarda çalışna sistem otomatik olarak uzun farları açıp kapatabiliyor.Bunu yaparken önde gelen veya giden araç bisiklet gibi araçları gözetiyor ve şehirden geçerken yeteri kadar ışık varsa sistem devreye girme gereği görmüyor.Sistem sürücü tarafından istenirse kapatılabiliyor.