24 Mart 2016 Perşembe

Renault Talisman Test Sürüşü




Renault sayıdeğer Laguna’dan sonraki berbat D segmenti deneyimi olan Latitude’u unutturmak, sevenleriyle bembeyaz bir sayfa açmak adına elinden geleni fazlasıyla yapmış bu sefer. Samsung’dan bozma değil safkan Renault olan bir araç tasarlayıp üretmiş. Olağanüstü pürüzsüzlük ve elegant çizgiler felsefesi ile adı konan proje; konforlu bir kabini, eşsiz diz mesaflerini ve hangar gibi bir bagajı hedef almış. Bu yaparken dev bir dokunmatik ekran, segmentin ilk olacak teknolojik gelişmeler ve gösterişli eğlence, kişiselleştirmeleri de sos olarak eklemiş. Şöyle diyebiliriz Passat aynı gelişimi gösterse idi muhtemelen şu anda A6/ BMW 5 rakibi olup olmadığını tartışıyorduk. Bu cümleyi unutmayın yazının sonunda hatırlayacağız.



4.85 x 1.87 ölçüleriyle dev boyutlarda bir araçtan bahsediyoruz. Boyutları ile birlikte önde ve arkadaki dev ledler, öndeki dev krom çıtalar aracı dev boyutlarda hissettiriyor. Aynı sürüşündeki gibi. Dışarıdaki farklı tasarımla birlikte içerisi bir o kadarda sade kaliteli ve aşina duruyor. Dışardan dikkat çekici görünürken, içeridense sükünetle dolu bir yolculuk hissi veriyor. Özellikle arkadaki 262 mm diz mesafesi sınıfında (Superb dahil) en büyük ölçüye sahip olmasını sağlamış ama malesef kağıt üzerinde.. Bagajın 608 litre hacmi yanında da kabin içerisinde de irili ufaklı gözler bulunuyor.


Motor Performans Ekonomi : Detaylar


150 ve 200 hp gücünde 2 benzinli motorlar 6 ileri manuel ve 7 ileri çift kavrama EDC ile alınabilecek. 110, 130,160 hp güçlerinde 1.5 ve 1.6 dizel mototlar ise 6 ileri manuel ve 6 ileri çift kavrama EDC ile alınabiliyor. Bizim kullandığımız 130hp EDC ortalama bir performans ve ortalama bir ivmelenmeye sahip. İşin garip olan yanı 130 ile 160 arasında teknoloji farkı olmasına rağmen 0-100 ve ara hızlanma anlamında 0,3- 0,2 sn gibi oldukça düşük farklar var.
Madalyonun diğer tarafında VW ve Peugeot’un 120hp motorlarla elde ettiği hızlanma ara hızlanma ve maksimum hız değerlerinin çok ötesine geçemeyen 130 ve 160 hp motorlar kağıt üzerindeki kadar parlak hisler vermiyor. Olayın daha da karışması için yakıt tüketiminde 508'in çok net daha iyi olduğunu belirteyim.

Biz 130hp lik motorlar trafik yoğunluklu bir parkurda 6,9 lt ortalama değer elde ettik. Belki bu alanda yalıtıma da yansıyan düşük rüzgar direncinin verdiği temiz hissiyatın altını çizebiliriz. 

Yol Tutuş, Gidiş, Hisler:





CMF Platformu tam bir Renault. Düşük hızlarda sert yüksek hızlarda dağınık. 4 controlün avantajını şehiriçinden çok park anında yani direksiyonun maksimum çevirildiği anlarda biraz olsun hissediyorsunuz. Ancak hızlı virajlarda mucizevi bir yol tutuş beklerken ağır ve uzun bir araba kullanma hissiyatı ile karşılaşıyorsunuz. Segmentin düşük hisli bir aracı diyebiliriz. Hatta hissizlik konusunda çok eleştirdiğim Insıgnia bu aracın yanında spor kalıyor.


Kalite, Konfor, Donanım


Aracın kapısını açınca koltuklar otomatik olarak 5 cm geriye kayıyor ve oturduktan sonra hafızadaki yere geri dönüyor. 6 kullanıcı hafızası bulunuyor ve 10 ayrı pozisyonda ayarlanabiliyor. Koltuklar ısıtmalı, havalandırmalı ve masajlı. Masaj modu aracı comfort mouna alınca otomatik çalışıyor. Renault mühendilseri aracın koltuk kalite ve ergonomisini azaltmadan koltuk arkası ve kaplamalarını 3 cm inceltmişler. Bu da sınıfın en uzun arka diz mesafesini getirmiş. Araç iç mekanda Life, Zen,Business,Intens, Inıtıale Paris (Yalnızca 165 hp Dci GT line için) isimli beş farklı tasarım ve donanım paketi sunuyor. Ayrıca kafalık boşluklarında rahatlatıcı şekillendirme yapılmış.


Bose ses sistemi 2 subwoofer ve 11 hoparlör ile konser salonu akustiğini ayağınıza ve kaba etinize taşıyor: Lakin ses o kadar güçlü titreşiyorki koltuklarda kaba etinize kadar aktarılıyor. Tabi bu konforu arttıran bir detay ise aracın tüm camları içerisden akustik kaplama ile kaplanmış olması.

8.7 inch ekranın çözünürlüğü harikaya yakın, dokunma hissi orta düzey ancak menüler ve ergonomi çok düşük. Renault iyi bir ekran koyup işi bitiririm diye düşünmüş ama kullanıcı debeyimi ve ergonomi kavramına sanırım makyajlı veya bir sonraki versiyonda bütçe ayıracaklar, o zamana kadar ekranı kullanırken kanser olmazsak tabi.

Araçta bulunan sürüş modu seçim ile motor yazılımında tepiselliğin değişimi, Şansımzanın tepkileri, Direksiyon tur sayısı, Aktif darbe sönümleme sistemi sertliği, 4Control sisteminin ayarlarını değiştirebiliyorsunuz. Bu arada sürüş modları ile ambiyasn da değişiyor. Ambiyans değişimi ile iç aydınlatmaların renkleri, ekranın arka plan desen ve rengi, motor sesi, koltuk masaj ve havalandırma sistemi, klima performansı değişiyor. Bu ayarları ekran içi menülerle yapabileceğiniz gib mode seçici tuşu ile de hızlıca yapabiliyorsunuz.

Araçta dev bagajın yanısıra 8 litrelik torpido, 4.6 litrelik ön kapı içi alanlar, bardaklıklar, arka yolcu telefonluklarını sayınca 25 litre ekstra alana sahip bir yükleme fırsatı doğuyor.

Bu araçta Renault tarafından özellikle odaklanılan bir diğer konu ise boya ve metal işçiliği. Bir zamanlar Audi 80’in 20 yıl boya garantisi vermesi gibi Renault’Da kalite algısı yaratmak için doğru yerden başlamış. Öte yandan araç parlaklığını daha uzun süre korusun diye aracın boyama sürecinee saunalama ve peeling isimli 2 yeni adım eklemiş.  Öte yandan boya ve vernik iyi yapışsın diye 55.000 devirle dönen motora sahip özel bir pompa ile 90.000 volt statik elektirk yükü ile statik boya yapılmış. Böylece daha küçük boya ve lake partikülleri daha sıkı yapışarak pürüzsüz ve daha dayanıklı olmuş.


4Motion: Hissedebilenlerdenmiyim ya siz?

Elektronik sönümleme kontrolü ile etkileşimli çalışan 4control aracın arka tekerleklerini belli bir hızın altında ön tekerleklerinin tersine, yüksek hızlarda ise ön tekerleklerde ise aynı yönde döndürüyor. Bunu yaparken özellikle ESP ve elektronik sönümleme ile çok iyi bir ekileşimle çalışıyor ve aracın şirazesinin de değiştiğini hissedebiliyorsunuz. Ancak bu sistem mucizevi farklar yaratmıyor. Belki 150-160 km ve üzeri hızlarda sert şerit değiştirme hareketlerinde daha iyi hissedebilirdik ama trafşkten pek imkanımız olmadı.


Sonuç: Satın Alma, Değer Kaybı, Rakipler:


Yazının başında “Passat aynı gelişimi gösterse idi muhtemelen şu anda A6/ BMW 5 rakibi olup olmadığını tartışıyorduk.” demiştik. Renault için büyük çok büyük bir adım olmuş. Hatta renault Latitude’den sonra ortaçağdan 4-5 çağ atlayıp direk milenyum çağına geçiş yapmış. İnanılmaz bir sıçrama. Ancak bu aynı zamanda segmentin liderinin ne kadar iyi bir paket olduğunu gösteriyor. Bu boyutta bir sıçramaya rağmen yine de liderlikten inmiyor Passat: Boyutlar, ergonomi, kalite, değer koruma, yürüyen aksam, şanzuman,yalıtım, performans, hisler ve tüketim değerlerinde neredeyse en iyi yada en iyinin bir altı. Renault ise malesef bu devasa gelişimle hacim ve yenilikçilik konusunda lider olabiliyor. Performans konusunda da belki podyuma çıkabileceğini ekleyebiliriz. Sadece o kadar.
Bu durumda Passat ile aynı fiyata satılan ve elden çıkartmak istediğinizde de tahminen passattan 5-10 bin TL ucuza satacağınız ve onun kadar iyi olamayan bir araçtan bahsediyoruz.
Peki yeri neresi? Passat ve Superb’den sonra 508 ile birlikte 3. sırayı paylaşıyor. Sonra ise özellikle fiyatıyla Insignia ve tam bir paketi olmayan Mondeo. Ardından Japonlar Koreliler Jet Li ve Jacky Chan.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Harikasınız!!
Görüş ve fikirlerinizi bizlerle paylaştığınız için çok mutlu olduk.
Ufak bir değerlendirme sonrası yorumlarınızı da blogumuzdan görebilirsiniz.